Daha önce hakkında düşüncelerimi paylaşmış olduğum kitapların Podcast yayını videoları: Bir Gençlik Masalı, Fangirl, Lola ve Komşu Çocuk, Ölümsüz Ece, Matilda, Marslı, Dönüşüm...

2 Kasım 2023 Perşembe

Bir Yapımcı, 13 Film: Jerry Bruckheimer'ın Disney Yapımı Filmleri

 


Herkese merhaba!

Uzun zaman önce “Nerelerdeyim? Neler Yaptım? & Gelecek Planları” diye bir şeyler yazıp, blog sayfasında daha fazla aktif olmak istediğimi belirttikten sonra yine sessizliğe büründüm. Günlük koşuşturmacalar içinde öncelikleri belirleyebilmek her zaman kolay olmayabiliyor. Yine de bu sessizliğime ufak bir ara verip güncelleme yapmak istedim.

2 Ekim 2023 ile 1 Kasım 2023 tarihleri arasında bir arkadaşımın öncülük etmesiyle 13 filmin dahil olduğu bir listedeki filmleri seyrettik. Ben çok film seyreden birisi değilim. O nedenle arada arka arkaya filmler seyredip film kültürüyle ilgili bir şeyler biriktirmek iyi olabiliyor.

Jerry Bruckheimer isimli yapımcının Disney firması için yapmış olduğu filmleri dahil ettik listeye sadece. Bu da 13 filmden oluşan bir listeydi. Kimi yapımları beğendim, kimileriyse hayal kırıklığı oldu. Yapımcının diğer firmalar için yaptığı filmlerde bunlardan daha iyi filmleri olabilir. Zaten Jerry Bruckheimer, sinema sektöründe, “Top Gun” gibi, “Karayip Korsanları” gibi çok kült filmlerin yapımcılığını da üstlenmiş olan önemli yapımcılardan  birisi.

Bizim seyrettiğimiz listede yer alan filmlerse şunlar;

1.       Remember the Titans (2000)

2.       Pirates of Caribbean: Curse of the Black Pearl (2003)

3.       National Treasure (2004)

4.       Glory Road (2006)

5.       Pirates of Caribbean: Dead Man’s Chest (2006)

6.       Pirates of Caribbean: At World’s End (2007)

7.       National Treasure: Book of Secrets (2007)

8.       G-Force (2009)

9.       Prince of Persia: The Sands of Time (2010)

10.   The Sorcerer’s Apprentice (2010)

11.   Pirates of Caribbean: On Stranger Tides (2011)

12.   Lone Ranger (2013)

13.   Pirates of Caribbean: Dead Men Tell No Tales (2017)

Her film için kısaca düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Öncelikle not olarak belirtmeliyim ki bu listede sevdiğiniz filmler varsa ve bunlar için olumsuz söylemlerde bulunmuşsam, lütfen tüm yorumların kişisel olduğunu unutmayın.

1.       Remember the Titans (2000)


Gerçek olaylara dayanan film 1971 yılında geçiyor. Irkçılığın çok fazla olduğu bu dönemde, lisedeki futbol takımını çalıştırmak için işe başlayan siyahi bir öğretmenin yaşadıkları anlatılıyor. Benim için ortalama diyebileceğim bir film oldu. Çünkü filmdeki karakterlerin hiçbiriyle bir bağ kuramadım, maalesef hepsi çok yüzeysel kalmışlardı. Karakterlerle ilgili daha fazla bilgi edinebilmiş olmayı isterdim. Aynı zamanda olaylar biraz hızlıca geçiştirilmiş gibiydi. Bu sebeplerle benim için ortalama bir film olarak kaldı maalesef.

Film Puanım: 5/10


2.       Pirates of Caribbean: Curse of the Black Pearl (2003)

Ben çocukken bu film birdenbire popüler olmuştu. Herkesin bayılarak seyrettiği yapımlardan biri desem yanılmam sanırım. Bazen, televizyonda gösterildiği zamanlarda parça parça seyretmiştim ancak hiç tamamını seyretmemiştim bu serinin. Bu ilk filmde, ana karakterimiz Jack Sparrow ile ona eşlik eden Elizabeth Swan ve Will Turner ile tanışıyoruz. Jack Sparrow’un gemisi “Siyah İnci”nin peşinde korsanların hayatına ve mücadelesine dahil oluyoruz. Aksiyon ve fantastik türlerin bir karışımı olan film eğlenceli bir şekilde ilerliyor. Elizabeth ve Will karakterlerinin hikayelerini sevdim, Jack Sparrow ise her ne kadar eğlenceli bir karakter olsa da fazla yüzeysel kalmış bana göre. Yine de hoş vakit geçirmek isterseniz seyredilebilecek bir yapım.

Film Puanım: 7/10

3.       National Treasure (2004)

Benjamin Gates’in nesillerdir peşinde olduğu hazine için çıktığı yolculuğu seyrediyoruz filmde. Bu tür komplo teorileri ve gizemli sırlarla ilgili filmleri fazla sevdiğimi söyleyemem ancak “National Treasure” hoşuma giden yapımlardan biri oldu. Benjamin Gates’in yanı sıra, ona eşlik eden Riley Poole karakterinin beni daha çok eğlendirdiğini söyleyebilirim. Aksiyon, macera türündeki filmleri ve komplo teorilerini seviyorsanız; Davinci Şifresi kitabını okuduysanız ya da filmini seyrettiyseniz ve sevdiyseniz ilginizi çekebilir diye düşünüyorum. Filmlere biraz da “Indiana Jones” sosu eklenmiş olduğunu söyleyeyim.

Film Puanım: 8/10


4.       Glory Road (2006)

Gerçek bir hikayeye dayanan film, 1966 yılında Texas’taki bir kolejde basketbol koçu olarak işe başlayan Don Haskins’in başına gelenleri konu alıyor. “Remember the Titans” filmine benzer şekilde, bu filmde de ırkçılık konusu ele alınmış. Ancak “Remember the Titans” filminin aksine, bu filmde, karakterlerin hikayelerine daha fazla yer verilmişti. Bu da izleyicinin karakterlerle bağ kurarak hikayeye odaklanmasını sağlıyordu. Bu nedenle bu filmi daha fazla sevdiğimi söyleyebilirim.

Filme Puanım: 6/10


5.       Pirates of Caribbean: Dead Man’s Chest (2006)

Bu film için söyleyebileceğim pek bir şey yok aslında. Jack Sparrow’un maceraları kaldığı yerden devam ediyor. Bu kez, “Uçan Hollandalı” gemisi ile ilgili bir maceraya atılıyor kahramanlarımız. Filmin hikayesi güzel olsa da aksiyon sahnelerinin biraz fazla uzun olmasıyla seyrederken beni sıktığını söylemeliyim.

Filme Puanım: 6/10



6.       Pirates of Caribbean: At World’s End (2007)

Serinin bu filminde, kahramanlarımız Jack Sparrow’u kurtarmak için uzun bir yolculuğa çıkıyorlar. Filmdeki bazı kısımlarda kafam iyice karıştı. Bazı yerleri mantıklı bulamadığım için de fazla sevemedim. Elbette fantastik bir yapımda her şeyin son derece mantıklı olmasını beklemek ne kadar doğru olur, o da ayrı bir konu. Bunlar bir yana, film süresi de çok uzun olduğu için maalesef sıkıcı bir deneyim oldu benim için.

Filme Puanım: 4/10


7.       National Treasure: Book of Secrets (2007)

Benjamin Gates’in başka bir macerasını daha seyrediyoruz bu filmde. İlk filminden daha iyi olan yapım sayısı azdır ancak benim için bu film, ilk filmi de geçen bir film oldu. Bu açıdan da oldukça memnun kaldım. Elbette filmdeki bazı kısımlar kafama takıldı. Örneğin, ana karakterimizin her türlü komplo teorisi ve birbirinden çok alakasız tarihi konularda bilgili olması biraz gerçekdışıydı. Tüm hayatını Dünya tarihi ve komplo teorileri üzerine kurmuş bir kişinin böyle olması çok şaşılacak bir durum değildir belki, bilemiyorum. İlk filmde olduğu gibi, bu filmde de aksiyon dolu sahneler, komik durumlar vardı ve her saniye bir şeyler oluyordu. Bu filmde Benjamin Gates’in ailesiyle ilgili birçok şeyi görebildiğimiz için de bence güzel bir devam filmiydi. Altın şehir El Dorado efsanesi (ki bu konuda Dreamworks firmasının “Road to El Dorado” filmini de kesinlikle tavsiye ederim) ve eski uygarlıklara değinilmesi de güzel bir dokunuş olmuş.

Filme Puanım: 8,5/10


8.      
G-Force (2009)

Animasyon karakterlerle gerçek oyuncuların buluştuğu bu aksiyon filmini beğendim. Elbette bunda animasyon filmleri seviyor olmamın da büyük bir katkısı var. Filmde üç kobay faresinin dünyayı ele geçirmek isteyen bir milyarderle mücadelesini seyrediyoruz. Film hızlıca başlıyor ve sonuna kadar da aksiyon bitmiyor. Benim seyrederken çok eğlendiğim filmlerden birisi oldu. İlk defa üniversiteye gittiğim dönemlerde seyrettiğim ve ardından bu yıl tekrar seyrettiğim bu yapım, her ne kadar animasyon karakterlerin hikayesine odaklansa da çocukların anlayabileceği bir yapım olmayabilir. Yapay zeka ve geleceğe dair varsayımları da içermesi bakımından farklı olduğunu söyleyebilirim. (Bu konuda şunu ekleyeyim; çocukken Disney yapımı “Atlantis: Kayıp İmparatorluk” çizgi sinemasını seyretmiş ama sonrasında etkisinde kalıp korkmuştum. Zaten tam olarak konusunu da anlayamamıştım. Çünkü bir araştırma grubunun Atlantis’i arama çabaları ve o süreçte başlarına gelenler çocukların anlayabileceği kadar basit değildi. Bu nedenle her çizgi film ve animasyon filmin çocuklar için yapıldığı algısını bir kenara atmak gerekebiliyor. – “Road to El Dorado” çizgi sinemasını da yetişkinlere daha uygun bir çizgi sinema kategorisine alabilirim sanırım.)

Filme Puanım: 7/10

9.       Prince of Persia: The Sands of Time (2010)

Aynı isimli bilgisayar oyunu serisinden esinlenerek çekilmiş olan bu filmde oyunculuklar, kostümler, müzikler ya da görsel efektler açısından söyleyebileceğim hiçbir şey yok. Yalnız ben daha önce oyun serisini oynamadığım için bana biraz sıkıcı geldi. Film süresi de uzun olduğu için, “Bazı dövüş sahnelerini hiç dahil etmeseler de olurmuş.” diye düşündüm. Filmde, Prens Destan’ın yolculuğunu seyrediyoruz. Masalsı bir havada geçmesi ve Doğu kültürünü de yansıtması açısından güzeldi ancak ben pek dahil olamadım filme. Eğer oyun serisini seviyorsanız, aksiyon filmlerini seviyorsanız sevebilirsiniz. (Bana konu olarak Disney’in “Aslan Kral” yapımını anımsattı genel olarak.)

Filme Puanım 6/10


10.   The Sorcerer’s Apprentice (2010)

Fantastik türdeki bu yapım, Baltazar adındaki sihirbazın, David ismindeki çırağıyla birlikte karanlık güçleri durdurmaya çalışmasını konu ediniyor. Eğer “Yıldız Tozu” isimli filmi sevdiyseniz, konu olarak benzer diyebilirim. ("Yıldız Tozu", Neil Gaiman'ın aynı isimli kitabından uyarlanan bir film ve kitabını da kesinlikle tavsiye ederim.) Ancak film başlar başlamaz karakterlerimiz kendilerini maceranın içinde buluyorlar ve film sonuna kadar bu koşuşturmaca devam ediyor. Biraz daha ağır bir ilerleyişi olsa ve izleyici konuları sindirse iyi olurdu diye düşündüm seyrederken. Yine de büyülü evrenleri sevenlerin hoşlanabileceği bir yapım.

Filme Puanım: 6/10


11.   Pirates of Caribbean: On Stranger Tides (2011)

“Pirates of Caribbean” serisinin en zayıf halkası diyebilirim bu film için. Orlando Bloom ve Keira Knigtley’in kadroda olmaması gerçekten büyük bir boşluğa sebep olmuş gibi. Gerçi her ikisinin de oynadığı ikinci ve üçüncü filmlerde de konu git gide zayıflıyordu. Bu filmde oynayan Penelope Cruz da maalesef pek kurtarıcı olamamış. Filmin çok güçlü bir hikaye sunamadığını da eklemeliyim. Film, Tim Powers’ın yazdığı “Gizemli Denizlerde” kitabından uyarlanmış. Kitabın şu anda baskısı bulunmuyor ama bir şekilde bulabilirsem okumak istiyorum. Kitaptaki hikaye senaryoya gereğince aktarılamamış gibi hissettim çünkü. Deniz kızlarının da hikayeye dahil olması film için ilginç bir nokta olabilecekken son derece yüzeysel geçiştirildiğinden başarısız olmuş. Yine de filmdeki Philip Swift ve denizkızı Syrena karakterlerini sevdiğimi söylemeliyim. Jack Sparrow karakteri, bu filmde de yüzeysel kalmış. Bunların üzerine film süresinin uzunluğu da eklenince, bir yerden sonra sadece film tamamlansın diye seyretmeye devam ettim. Yine de film serisini sevenlerin sevebileceğini söylemem gerek.

Filme Puanım: 4/10


12.   Lone Ranger (2013)

Seyrederken sıkıntıdan patladığım bir film oldu “Lone Ranger”. Maskeli Süvari ve yerli Tonto’nun vahşi batıdaki maceralarını seyrettiğimiz bu yapımda, daha ilk dakikalardan sıkılmaya başladım. Hikayesi beni çekmeyince de sadece tamamlamak için seyrettiğim bir film oldu. Filmin oyuncu kadrosu güzeldi ancak bu da benim için kurtarıcı olamadı. 1933 yılında, bir radyo serisiyken çok sevilen ve çizgi romanları çıkan, sonrasında da 1949 ve 1957 yılları arasında yayınlanan bir televizyon dizisine uyarlanan “Lone Ranger”ın film uyarlaması beni pek çekmedi. Aynı şekilde, karakterlerin vahşi batıdaki maceralarını anlatan “Back to the Future” film serisinin üçüncüsü benim için serinin en zayıf filmiyken, Lone Ranger da öyle oldu. Belki de ben vahşi batıda geçen filmlere gereken ilgiyi gösteremiyorumdur. Bu filme birkaç fantastik olay eklense, doğaüstü güçlere sahip birileri hikayeye dahil olsa ya da doğaüstü olaylar yaşansa çok daha ilginç ve farklı bir film olabilirmiş. Elbette o zaman da filme ilham olan orijinal yapım gereği gibi yansıtılamayabilirdi. Bence bu film Jerry Bruckheimer’ın en zayıf olduğu yapımlarından birisiydi. (Şu ana dek seyrettiğim 13 filmi arasında)

Film Puanım: 3/10


13.   Pirates of Caribbean: Dead Men Tell No Tales (2017)

Karayip Korsanları serisinin son filmi hikaye olarak hoşuma gitti. Tabi filmde Elizabeth ve Will karakterlerini tekrar görmek de güzeldi. Bu filmde, Jack Sparrow, Elizabeth ve Will’in oğlu Henry ve onlara eşlik eden Carina ile yeni maceralara atılıyor. Aynı zamanda Jack’in geçmişiyle ilgili birkaç şeyi de öğrenebiliyoruz. Seriye güzel bir veda diyebiliriz sanırım bu film için. Altıncı filmin geleceği biliniyor. Bu nedenle o filmi merak etmemi sağladı serinin beşinci filmi.

Film Puanım: 6/10

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder