Golem ve Cin – Helene Wecker
Doğan
Kitap, İstanbul, 2014
Çevirmen:
Can Yapalak
Sayfa
Sayısı: 640
Özgün
Adı: The Golem and the Jinni
1800lü
yılların sonunda, New York’ta sıkışan ve hayatlarını sürdürmeye çalışan iki
varlığın öyküsünü anlatıyor Golem ve Cin. Kitap, Otto Rotfeld’in yaşamına çeki
düzen vermek için aldığı bir kararla başlıyor. Rotfeld, otuzlu yaşlarına
gelmiş, ailesinden kalan mirası iyi değerlendirememiş ve evlenememiş biridir.
Yakışıklı olmadığı için de evlenmeyi düşündüğü kişiler ona ilgi
göstermemektedir. Evlenmeye ve Amerika’ya dönüp hayatını düzene sokmaya kararlı
olan Rotfeld, Yehudah Schaalman adındaki
büyücüden eşi olması için bir golem yapmasını söyler. Golem, Yahudi efsanelerine
göre sadece sahiplerinin emirlerini yerine getirmek için topraktan yaratılmış
bir varlıktır. Rotfeld’in istediği golem ise, birçok insanın isteklerinin
aksine meraklı ve akıllı olacaktır. Çünkü Rotfeld ancak böyle biriyle mutlu
olacağını düşünmektedir.
Rotfeld,
Yehudah Schaalman’ın yarattığı golemiyle birlikte Amerika’ya dönmek üzere
gemiye biner. Schaalman’ın ona verdiği bir kağıt parçasında golemi nasıl
canlandıracağı ve hayatını nasıl sonlandıracağı yazılıdır. Ancak Schaalman’ın
bir şartı vardır: Golemi gemiden inene kadar canlandırmaması. Çünkü bu kadar
güçlü bir varlığın etrafından etkilenip kendini kaybetmesinden ve etrafına
zarar vermesinden korkmaktadır. Golemler, oldukça güçlü varlıklardır ve zihin
okuyabilmektedirler. Bu sayede sahiplerinin her isteğini ve korkusunu bilmekte
ve buna göre hareket etmektedirler. Schaalman, Rotfeld’in bu kuralına uyacağını
düşünerek golemi ona teslim eder.
Gemiye
binen Rotfeld, merakına yenik düşer ve golemi canlandırır. Ancak, golemi
canlandırdıktan kısa bir süre sonra ölür. Golem artık sahipsiz kalmıştır.
Üstelik herkesin istek ve korkularını duyabildiği bir gemide. Hayata yeni gelen
koca bir bebek gibidir. Hayat hakkında hiçbir tecrübesi yoktur ve Amerika’da
hayatını sürdürmek zorundadır.
Cin
ise, güçlü bir büyücü tarafından çok uzun bir süre boyunca bir lambanın içine
hapsedilmiş ve o büyücünün kölesi haline gelmiştir. Bir gün, tamir için
kalaycıya götürülen bu lambadan kurtulan cin de henüz hiçbir şey bilmediği bir
hayata başlamıştır. Zaman geçtikçe insanlar ve hayat hakkında tecrübeler
edinmeye başlayan golem ve cin Havva ve Ahmet ismini alırlar. Ve birlikte,
1800lü yılların New York’unda yeni hayatlarını keşfetmeye başlarlar.
Uzun
zamandan beri okumuş olduğum en güzel masallardan biriydi Golem ve Cin benim
için. İnsanların hayatı hakkında hiçbir fikri olmayan bu iki varlığın öyküsü ve
geçmiş dönemlerin New York’unu anlatması çok hoşuma gitti. Ancak, en sevdiğim
nokta Yahudi efsanesinden ve islam dininden gelen iki farklı varlığın kullanılması
ve iki kültür hakkında böyle bir sentez yapılması oldu. Sanırım bunda yazarın Yahudi
olması ve eşinin Müslüman olmasının da payı var. Kitabı okurken 1800lü yıların
New York’unda geziyor, bir yandan da Suriye mahallesine yolculuk yapıyorsunuz.
Ara sıra ziyaret ettiğimiz çölleri de unutmayalım. :)
Yazarın
ilk kitabı olmasına rağmen, dili çok yalın ve akıcıydı. Tabii çevirmenin payını
da unutmamak gerek. Belki kiminize sıkıcı gelebilir ancak, kitaptaki tüm
karakterler ve yaşamları hakkında bilgi sahibi oluyorsunuz. Kimi karakterlerin
yaşam öyküsü bir sayfa, kimininki sayfalarca sürse de, onlar hakkında
edindiğimiz bu bilgiler sayesinde davranışlarının sebebini az çok tahmin
edebiliyoruz.
Kitabı
okurken, sıkça sorduğum bir soru oldu aslında. Kimseyi tanımadığım, her şeye
yabancı olduğum bir hayatı yaşasam ne gibi sıkıntılar çekerdim? Ya da çok
küçükken her şeyi merak edip de büyükler tarafından kısıtlandığımız zamanlarda
kim bilir o şeyi ne kadar çok merak ettim? Mesela insanların bir davranışı
hakkında ilk kez bir şeyler öğrendiğimiz bir zamanı düşünün. Neden böyle
davrandıklarını merak edip büyüklerimize sorduğumuzda bunun yanlış olduğunu ve
böyle bir şeyle karşılaşmamak için o insanlardan uzaklaşmamız gerektiğini
söylediler. O kişiyle her ne kadar daha fazla görüşmek istesek de,
kısıtlandığımız için bir şey yapamıyoruz. İçimizdeki merakı bastırmaya
çalışıyoruz. Kitabı okurken bu konu çokça düşündürdü beni. Başkaları tarafından
yanlış anlaşılmamak için gerçek kimliğimizi saklamak zorunda oluşumuz çok da yabancı
gelmedi aslında bana.
Kısacası,
şans vermeniz gereken bir kitap olarak öneriyorum Golem ve Cin’i. Fantastik
kitaplardan hoşlanıyorsanız, konu olarak biraz ağır ilerlese de, durgun bir
kitap olsa da bir şans verin derim.
Not:
Bu arada; Golem ve Cin’in ikinci kitabı da çıkacak. Ancak çıkış tarihi 2018
olarak gözüküyor. Sabırsız biri olsam da, bu zamanı bekleyeceğim mecburen.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder