Daha önce hakkında düşüncelerimi paylaşmış olduğum kitapların Podcast yayını videoları: Bir Gençlik Masalı, Fangirl, Lola ve Komşu Çocuk, Ölümsüz Ece, Matilda, Marslı, Dönüşüm...

15 Ekim 2017 Pazar

Koca Sevimli Dev


Koca Sevimli Dev – Roald Dahl
Can Yayınları, İstanbul, 2016
Çevirmen: Celâl  Üster
Sayfa Sayısı: 250
Özgün Adı: The BFG

Herkese merhaba! Roald Dahl'ın Koca Sevimli Dev kitabıyla ilgili düşüncelerime aşağıdaki videodan ulaşabilirsiniz. Videodaki konuşmayı da aşağıda bulabilirsiniz.


Charlie’nin Çikolata Fabrikası’ kitabının yazarı Roald Dahl’ın bu kitabında küçük Sophie ve Koca Sevimli Dev arasındaki dostluğa ve yaşadıkları maceralara şahit oluyoruz. Sophie kimsesi olmayan küçük bir kız çocuğudur ve yetimhanede yaşamaktadır. Bir akşam uyuyamaz ve pencereden dışarı baktığında borazana üfleyen bir dev görür. Bundan çok korkar ve yatağına saklanır ama çok geç kalmıştır. Dev onu fark etmiştir ve kendisini tehlikeye atmamak için Sophie’yi kaçırır.

Tek lokmada insanları mideye indirerek yaşamını sürdüren devlerin ülkesine getirilen Sophie ne kadar korksa da, onu kaçıran dev düşündüğü gibi kötü kalpli değildir. Eğitim almadığı için konuşması da düzgün değildir. İnsanları yememektedir ve oldukça yardımseverdir. Ancak diğer devler kötüdür ve insanları yemektedirler. Bu durumu engelleyebilecek kişi ise Sophie’nin dostu olan Koca Sevimli Dev’dir. Böylece, ikilimiz bir maceraya atılırlar.

Koca Sevimli Dev, farklılıkların önemli olmadığını, önyargıların gereksiz olduğunu, dostluğun kazanacağını anlatan güzel bir kitap. Her ne kadar çocuk kitabı olsa da, bence herkesin eğlenerek ve ders çıkararak okuyabilecekleri bir kitap. Çünkü verdiği mesajlar son derece önemli.

Kitap ilk çıktığı zaman bazı konularda eleştirilmiş. Kitabın ırkçılığı desteklediği konusundaki eleştirilerin bir kısmını haklı buldum aslında. Şöyle ki, kitapta, farklı ülkelerdeki insanları yiyen devler, her ülkenin insanının farklı lezzetlerde olduğunu söylüyorlar. Ve bazı ülkelerdeki insanların tadının çok kötü olduğuna da değiniliyor. Bu konuda maalesef diyecek bir sözüm yok. Ancak bir komedi unsuru olarak bakıp geçiştirebilirseniz çok da sorun olmayabilir.

Yazarın daha önce okuduğum Matilda ve Charlie’nin Çikolata Fabrikası kitaplarında olduğu gibi, Koca Sevimli Dev kitabında da talihsiz bir çocuğun öyküsünü okuyoruz. Sanırım Roald Dahl’ın çoğu kitabında talihsiz kahramanların öyküleri yer alıyor. Ancak bu talihsizlikler karakterlerin güçlü biri olduğunu da gösteriyor aynı zamanda okuyucuya. Roald Dahl’ın yazım dili oldukça sade ve akıcı. Kitapları kalın olmasına rağmen çocukları sıkacağını düşünmüyorum, çünkü buna ters orantıda sürükleyici bir öyküye hemen dahil oluyorsunuz. Ayrıca kitap içerisindeki çizimler de öyküyü gözünüzde canlandırmanızı sağlıyor.

Kitap; dostluk, önyargılı olmak, farklı olanları anlamak, sevgi gibi unsurları ele alıyor. Tüm bunları öyküye yedirerek okuyucunun fark etmeden bu unsurları değerlendirmesini sağlıyor.

Son olarak, eğlenceli bir kitap okumak istiyorsanız, Koca Sevimli Dev’i kesinlikle öneririm.

***

1989 yılında aynı isimli bir çizgi sineması çekilmiş. Elbette Türkiye’de yayınlanıp yayınlanmadığını bilmiyorum ancak internet üzerinden seyredebilir, DVD’sini satın alabilirsiniz. Elbette bu dvdlerde Türkçe dublaj ya da altyazı olmadığını belirteyim.

Aynı zamanda 2016 yılında yine aynı isimle Steven Spielberg tarafından çekilen bir film var. Filmi seyrettim ve beğendim ancak yine de birkaç noktaya değinmem gerek sanırım. Filmde kitapta yer almayan birkaç sahne vardı, bir de kitaptaki nazik dev yerine biraz daha sinirli bir karakter oluşturmuşlar. Aynı zamanda konuyu yavaş işledikleri için film gereğinden uzun olmuş. Belki 15 yaş ve üzeri için dediğim sebeple sıkıcı gelebilir ama daha küçük yaş aralığındakilerin beğeneceğini düşünüyorum. Yine de, animasyon açısından bakarsak; devlerin tasarımı oldukça iyi ve gerçekçiydi. Genel olarak güzel bir film olduğunu düşünüyorum.

Ancak çizgi sinema ve film versiyonlarını karşılaştıracak olursam; çizgi sinemanın kitaba daha sadık bir şekilde ilerlediğini ve bu nedenle onu seyrederken daha çok eğlendiğimi söyleyebilirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder