Daha önce hakkında düşüncelerimi paylaşmış olduğum kitapların Podcast yayını videoları: Bir Gençlik Masalı, Fangirl, Lola ve Komşu Çocuk, Ölümsüz Ece, Matilda, Marslı, Dönüşüm...

12 Nisan 2019 Cuma

Ganga



Ganga – Gülten DAYIOĞLU
Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul, 2018
Sayfa Sayısı:189

Gülten Dayıoğlu'nun Ganga isimli kitabı hakkındaki düşüncelerime Youtube üzerinden paylaşmış olduğum videodan ulaşabilirsiniz. Videonun metni aşağıdadır.


Hindistan’da geçen öyküde, Ganj nehri kıyısında doğmuş, gözkapakları ve kulakları olmayan Ganga’nın ilginç öyküsü anlatılıyor.

Ganga, oldukça zeki bir kızdır. Annesi, onu bir tarlada çalışırken doğurmuştur. Ancak göz kapaklarının ve kulaklarının olmaması annesini oldukça ürkütmüştür. Özürlü bir çocuk doğurduğunu düşünerek onu kutsal Ganj nehrine bırakmaya karar verir. İnançlarına göre, eğer Ganj nehri onun için iyi bir hayat planlamışsa onu kıyıya çıkaracak; eğer kötü bir hayat planlamışsa onu sularında boğacak, nehirdeki balıklara yem yapacaktır. Böylece, annesi pişman olsa da özürlü olduğu düşüncesiyle Ganga’yı nehre bırakır. Ganga, nehrin kıyısına çıkar. Yaşlı bir kadın onu bulur ve yetiştirir. Ganga, 7 yaşına geldiğinde farklı bir çocuk olduğunun bilincine varır. Bir gün nehir kıyısında oyun oynarken kendiyle ilgili ilginç bilgiler öğrenir. Bundan sonra; hayatını bu öğrendikleri çerçevesinde yönlendirmeye başlar.

İnsanları iyi olmaya, araştırmaya, düşünmeye iten değerlerin anlatıldığı bir kitap “Ganga”. Kitabın yazılış öyküsü de ilginç. Kitabın başında yazarın yazılış öyküsünü anlattığı bir metne yer verilmiş. Bu metinde anlattığına göre; yazar; Hindistan hakkında bir gezi kitabı yazmak için Ganj Nehri’ne düzenlenen bir tura katılmış. Bu gezi esnasında; nehirde gördükleri onu çok etkilemiş. Ancak onu bu kitabı yazmaya iten asıl sebep; nehir üzerinde tekneyle ilerlerlerken yüzerek ona yaklaşan bir rahibin anlattıkları olmuş. İnançlara göre;  ölen kişiler kutsanmak için öldükten sonra yakılıp, külleri nehre atılıyormuş. Sadece rahipler ve çocuklar ve rahipler yakılmadan nehre atılıyormuş. Elbette yakılmadan atılan bu bedenler nehirde yaşamını sürdüren diğer canlılara yem oluyor. Bu da; zaman içinde, nehirde bazı canlı türlerinin gelişmesine sebep olmuş. Bu konuyla ilgili yazar ve rahip arasında biraz daha detaylı bir konuşma geçmiş. Rahibin anlattığı şeyler yazarı o kadar etkilemiş ki, bunlarla ilgili bir kitap yazmaya karar vermiş. Bunun sonucunda da “Ganga” isimli kitap ortaya çıkmış. Bence de bu metinde gerçekten ilginç şeyler anlatılmıştı. Bu nedenle, kitabı okumaya başlamadan önce giriş kısmı diye düşünüp atlamadan bu metni de okumanızı öneririm.

Gülten Dayıoğlu, bilim kurgu türünde bir kitap yazmış bence. Çünkü kitapta Ganga’nın iletişimi biraz farklıydı. Aynı zamanda farklı bir dünya yaratma çabası içindeydiler. Bu unsurlar bana daha önceden okuduğum bilim kurgu kitaplarını anımsattı nedense. Özellikle de bazı yerlerde Michael Ende’nin yazmış olduğu Momo adlı kitabı oldukça düşündüm.

Gülten Dayıoğlu’nun diğer kitaplarında olduğu gibi anlaşılır ve basit bir dil kullanılmış. Bu da kitabın akıcılığını artırdığı için hızlı bir şekilde okudum. Kitaptaki merak unsurları da yerinde kullanıldığı için “bundan sonra ne olacak” düşüncesiyle sıkılmadan maceraya dahil olabildim. Kitap içinde Hint kültürüyle ilgili ilginç bazı bilgiler de verilmişti. Özellikle de Kutsal  Ganj Nehri ile ilgili kısımlar bana bir şeyler kattı diyebilirim.  

Her ne kadar birkaç nokta bence biraz uygunsuz olsa fa, kitabın kapağında belirtildiği üzere 10 yaş ve üzeri için çabucak okunabilecek, bilgi edinilebilecek bir kitap olduğunu söyleyebilirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder