Ateşten
Gömlek – Halide Edip Adıvar
Can
Yayınları, İstanbul, 2009
Sayfa
Sayısı: 224
Halide Edip Adıvar'ın Ateşten Gömlek kitabıyla ilgili düşüncelerime Youtube üzerinden paylaştığım videodan ulaşabilirsiniz. Video metnini hemen aşağıdan okuyabilirsiniz.
Kitap, savaşta bacaklarını kaybeden ve kafasında kalan
kurşunla yaşayan Peyami’nin yazmış olduğu günlük aracılığıyla aktarılıyor.
Kocasını ve oğlunu savaşta kaybeden Ayşe, kardeşi Cemal, Peyami ve İhsan arasındaki
dostluk ve Ayşe ile İhsan’ın aşkı bir yan öykü olarak yer alıyor ve hepsi
Kurtuluş Savaşı mücadelesi etrafında şekilleniyor.
Bir hariciye memuru
olan Peyami, Cemal ve Ayşe ile birlikte, gerçekten de bir şeyler
yapabileceğinin farkına vararak onlarla birlikte Anadolu’nun kurtuluşu için
yollara düşer. Zaman içinde, Ayşe İzmir’in kurtuluşu için bir simge haline
gelir. Ayşe’nin önderliğiyle hep birlikte kurtuluş için ‘ateşten gömlek’lerini
giyerler.
Kitaptaki olaylar
Peyami’nin bakış açısıyla yazılıyor. Ancak o da bu öykünün kahramanının kendisi
olmadığını biliyor. Ancak kendini kanıtlamak ve yalnızca işe yaramaz bir
hariciye memuru olmadığını göstermek için korkusuzca adım atıyor. Ve kitaptaki
diğer karakterleri besliyor.
Kitabı okumak bazen
zorlaşabiliyor. Bunun nedeni de kullanılan sözcükler. Benim elimdeki baskıda,
zor anlaşılabilecek kelimelerin anlamlarına sayfa altında yer verilmiş. Ancak
bazen gerçekten de anlamının verilmesine gerek olmayan kelimelerin anlamı
verilip, anlaşılması zor olanlara yer verilmemiş. Bu da zaman zaman kitaptan
kopmama neden oldu. Belki sonraki baskılarda bunu düzeltmişlerdir.
Kitap, Kurtuluş Savaşı
devam ederken yazılmış. Aynı zamanda Kurtuluş Savaşı hakkında yazılmış ilk
roman. Savaş devam ederken yazılmış olduğu için sanırım, gerçekten de o
duyguyu, gerçekliği yansıtabilmiş. Kitabın arka kapağında da belirtildiği gibi;
“Bağımsızlık savaşımızı bütün gerçekliği ve canlılığıyla anlatan belki de en
önemli roman”.
Kitapla ilgili bir
diğer detay da; kitabın başında da yer alan, Halide Edip Adıvar’ın Yakup Kadri
Karaosmanoğlu’na yazmış olduğu mektupta anlattıkları. Bu mektupta anlattığına
göre; konuşurlarken Yakup Kadri, Ateşten Gömlek isimli bir kitap yazmayı tasarladığını
söylemiş. Halide Edip, bu ismi çok sevmiş ve kitabı için aynı ismi
kullanacağını söylemiş. Mektubun sonunda ise şunları yazmış: “Benim ‘Ateşten
Gömlek’i eğer zaman söndürüp bir tarafa atmazsa Türk romanları arasında iki
tane ‘Ateşten Gömlek’ olacak. Belki elli sene sonra bir kütüphane rafında yan
yana oturacak olan bu iki kitap Hans Andersen’in masallarındaki gibi belki dile
gelir, birbirlerine geçmiş günleri söylerler. Kimbilir o uzak gelecekte Türk
gençliğinin sırtındaki ‘Ateşten Gömlek’ ne kadar bizimkilerden başka
olacaktır…”
Bunun dışında,
Kurtuluş Savaşı ile ilgili yazılan ilk roman olan Ateşten Gömlek kitabının
okunması gerektiğini düşünüyorum.
***
Anlatmadığım, eksik kalan pek çok nokta vardır elbette, ancak bunları okuyarak görmek çok daha iyi olacaktır diye düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder