Daha önce hakkında düşüncelerimi paylaşmış olduğum kitapların Podcast yayını videoları: Bir Gençlik Masalı, Fangirl, Lola ve Komşu Çocuk, Ölümsüz Ece, Matilda, Marslı, Dönüşüm...

12 Kasım 2017 Pazar

Hayata Röveşata Çeken Adam


Hayata Röveşata Çeken Adam – Fredrik Backman
Pegasus Yayınları, İstanbul, 2016
Çevirmen: Barış Sever
Sayfa Sayısı: 324
Özgün Adı: En Man Som Heter Ove

Herkese merhaba!

Fredrik Backman'ın Hayata Röveşata Çeken Adam kitabıyla ilgili düşüncelerime aşağıdaki videodan ulaşabilirsiniz. Videodaki konuşmanın metnini videonun aşağısında bulabilirsiniz.


Beni ismiyle ve arka kapağındaki tanıtım yazısıyla kendine çeken bir kitap oldu. Ancak kitabın orijinal ismi “Ove Adında Bir Adam”. Yine de, Türkçe baskıdaki isim de kitabın konusuyla örtüşmüş diyebilirim. Emekli Ove’nin hayatının bir kısmına dahil olduğumuz kitap “Ove elli dokuz yaşındaydı.” cümlesiyle başlıyor.

Ove, emekli olduktan sonra karısı Sonja ile daha çok vakit geçirmeye başlamıştır ve mutludur, ancak eşinin ölümünden sonra çevresindeki insanlara karşı tutumu değişmeye başlar. Çünkü Ove git gide aksi bir adam olmaya başlamıştır ve kendi kurallarının dışına çıkmamaya kararlıdır. 

Kitap kısaca yaşlı Ove’nin çevresine karşı davranışlarını anlatıyor. Hayatı boyunca çalışmış olan Ove, eşini sevmekten de hiç vazgeçmemiş. Ancak eşinin ölümüyle birlikte alışkanlıkları da değişmeye başlıyor. Örneğin her gün binanın çevresini teftiş ediyor. İnsanların davranışlarını kontrol ediyor. Yani her gün etrafımızda gördüğümüz ve herkese karışan orta yaşlı insanlardan çok da farklı olmayan birine dönüşüyor.

Ove, belli bir döngüde hayatını sürdürürken, sokağa bir aile taşınıyor. İki küçük çocuğu olan bu aile Ove’nin yaşamına öyle bir dokunuyorlar ki, Ove normalde yapmayacağı şeyleri yapmaya başlıyor. Kitap boyunca, Ove’nin tek büyük amacını gerçekleştirme çabalarını ve komşularının bu çabalarına ket vurmasını okuyoruz.

Kitabın arka kapağında da belirtildiği gibi; Ove’nin yaşamı her gün etrafımızda gördüğümüz yaşlı insanların davranışlarını ele alıyor. Ove’nin yaşamına dahil olurken, asla sona ermeyen bir sevgi ve sadakati gözlemledim.

Son dönemde yazılan kitaplar içinde çok farklılığı bulunduğunu söyleyemem ancak basit anlatımı ve öyküsüyle beni kendine bağladı. Çünkü bu sıcak öyküye hemen dahil olabiliyorsunuz. Huysuz ve sinirli gördüğümüz yaşlı insanların aslında ne gibi süreçlerden geçtikten sonra bu ruh haline geldiklerini göstermesi ve bu konudaki önyargıları kırmaya çalışması bakımından gayet güzeldi.

Bunun dışında, kitabın 2015 yılında İsveç yapımı bir film uyarlaması bulunuyor. Aynı zamanda yabancı film ve makyaj dalında Oscar’a aday olmuş bir film. Gerçekten de böyle sıradan ancak sıcak bir hikâye, güzel bir tat bırakmış bence. Elbette benim kitabı okumamla filmi seyretmem arasında zaman farkı olduğundan filmdeki eksiklikleri pek fazla anlayamadım, ancak başarılı bir uyarlama olduğunu söyleyebilirim.

Ove’nin Sonja’ya olan bağlılığı, sert görünmeye çalışsa da aslında yumuşak olan mizacı, arkadaşlarına ne kadar kızarsa kızsın sürekli yardımcı olması beni karaktere bağladı.

Yaşlıların gözünden dünyaya bakmak, sıcak bir dostluk öyküsüne tanıklık etmek, esprili bir hikâyeye dahil olmak ve hoş vakit geçirmek isterseniz, Hayata Röveşata Çeken Adam’ı kesinlikle öneririm.

***

Birini kaybettiğinizde en tuhaf şeylerini özlerdiniz. Küçük şeyler. Ove gülümsedi. Aklına karısının uykusunda nasıl döndüğü geldi. (syf. 60)

İnsanlar söylediklerinden değil, yaptıklarından ibarettir. (syf. 80)

Bazı adamların bazı şeyleri neden aniden yaptıklarını açıklamak zordur. Ove büyük ihtimalle ölmeden önce ne yapması gerektiğini, kime yardım etmek zorunda olduğunu bilirdi. Fakat bizler zamanı geldiğinde genelde iyimser davranıp diğer insanlarla yapacaklarımız için yeterince zamanımız olduğunu düşünürüz. Fakat son sözü hep zamanın ta kendisi söyler. (syf. 277)

Hatalı olduğunuzu kabul etmek zordur, özellikle de çok uzun bir süredir o yanlışın içindeyseniz. (syf. 294)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder